25 Eylül 2010 Cumartesi

DEJA-VU

BÖLÜM 3
   Mert şaşkın günün sabah saatleri.Evde yalnızdı.Yatağından bir ses ile kalktığını görmüştü.Görüntüler sanki kesik kesikti.Kendini kapıda buldu.Kapının önünde durmuş.Kapıyı açmaya uzanan elini gördü ve kapının ardındaki kişiyi göremeden önce her şey gözlerini yoran bir aydınlık ve daha sonra kararmıştı.Mert içinden "Lanet olsun." dediğini dışarıya vurmak ve kendi kulaklarından da duymak istemişti ama olmamıştı.Kendini yatağında bulmuştu.Sanırım sabah gelecek kişinin sabahki arabayla alakası olabilir diyebilmişti.Bağ buraya kadar kurulmuş olsa da ortada bazı sorular kalmıştı.19.deja-vusuda gelip geçmişti.Yatmadan bunu da not aldı.
   Yatağına yatmış sabah olması için sabırsızlanmıyor değildi.Sorularını cevaplayabileceği birini bulmuştu.Ve o sırada bir deja-vu daha geldi.Tamamen afallamıştı.Bir iki saat olmamıştı bir deja-vu daha dedi içinden ama artık ordaydı.Bu yaşadığı anı gösteriyor gibiydi.Saate baktı ama saate bakar bakmaz unuttu.Refleks olarak yapmıştı.Çevresine bakınca.Bilgisayarı açtığını ve bir kaç programını daha açmıştı.Bu programlara yıllardır dokunmuyordu.Bir gariplik vardı.Orda kendi e-posta adresini silip not defterine çok farklı bir e-posta adresi yazmıştı.Bu onun bir zamanlar internetten bulduğu fake sitesiydi.Oraya e-posta adresini ve şifreni giriyorsun ama hata veriyordu.Böylece girilen e-posta ve şifresi not defterinden ayarlanmış e-postaya mail atıyordu.Bir zamanlar işe yarıyordu.Gayette başarılı bu yol onun en çok sevdiği dalga geçme konusuydu ama artık kendi e-postasını kendi kırıyordu.Şaka gibiydi Mert bu olanları sadece izliyordu.Daha sonra messenger programını açıp oraya e-postasını yazmıştı.Şifreyi her zamankinden farklı kodladı parmakları 123456 diye girmişti.Mert asla bu yolla messenger açmazdı.Heleki bu şifre kombinasyonu ona göre değildi.Demekki az önce hacklettirdiği kişi onu yönetiyordu.Olamaz dedi deja-vularımı yöneten biri var.Mert'i ter basmıştı.Yada ona öyle geliyordu.Çünkü bilgisayar başındaki Mert'te fiziksel değişikliklilikler yoktu.Hatta en küçük duygu işareti bile yoktu.O mert değildi.Mert vücudumu yönetiyor demişti.Onu daha çok korkutmuştuki.Messenger açıldı.
   Yeni bir kişi daveti vardı.Mert onu kabul etti.Ve yazışma başladı.
-Selam.
-Selam.Sen kimsin?     
   Mert soru sorarken dikkat etmiştiki.Artık deja-vusunun kontrolünü eline almıştı.Ama bunu soru sorana kabul etmemişti.
-Benim kim olduğumun önemi yok.Bu soruyu sorduğuna göre kontrol yine sana geçti.Ama az kaldı emin olabilirsin.
-Neye az kaldı.Ve bütün bunları nasıl bilebiliyorsun.
   Mert aptalca bir hamle yapmıştı.Sadece bunlardan habersiz gibi konuşsa ne olacaktı.Ama artık çok geçti.Olan olmuştu.Bu yola girmişti.Konuşmaya devam etti.
-Sen kim oluyorsun?
-Ben Serap
-Evet.Serap sen kim oluyorsun.
-Ben seni yöneten kişiyim.Sana çok garip gelecek ama az önce bunu fark etmiş olduğunu kendi ağzınla söyledin.
-Tamam ama nasıl ve neden?
-İşte önemli soru "neden?" Bak şimdi...
   Mert yazılanları tekrar okumuştu.Bu sırada Serap denilen bu kişi hala yazıyordu.Bekledi o sırada tarayıcısını açıp e-postasını kurtarmak aklına gelmişti.Ama çok güzeldi.Adam bunun önlemini almıştı.Sanırım çok önceden.Uykumda da kontrol ediyorsa.Uyur gezer farkında olmadığım bir gecede yapmış olabilir.Bilgisayara en son beş gün önce girdiğinden fark etmemiş olması normal olsa gerek.Ama o sırada ileti sesi geldi.Messengerı masaüstüne geri getirmişti.
-Yapmaya çalıştığını aklından bile geçirme boş yere çabalıyorsun!...
   Tehdit gözlemek değil ama bu uyarıyı anlayan Mert.Sapsarı olmuştu.Bir dakika geçmemişti ki.Yeni bir ileti.Bunu okuyordu tane tane ama o sırada her şey yine gözünü alacak derecede bir aydınlık ve daha sonra zifiri kararlık.Birinci okumasını bitirmişti ki.Bulunduğu ortam değişmiş gibiydi.Artık yatıyor olduğunu fark etti.Zemin oldukça yumuşaktı.Kendini yatağında buldu.Yatak sarsılmıştı.Deprem oldu sanırım dedi.Gözlerini kendine gelince açan Mert.Yukarıdaki avizenin sallanmadığını görünce.Sanırım kendime gelmem uzun sürdü.Diyebilmişti.
   Bu son yaşadıkları onu tamamen etkilemişti.Artık terlediğininde farkına vardı.Kendini lavaboya atmıştı.Elini yüzünü buz gibi suyla yıkadı.Daha sonra acele etmeyen adımlarla odasına giren Mert defteri aldı yaşadığı son deja-vusunda Artık o kişinin söylediği sözleri değil kendi ağzından yazmıştı.Defterini de o cümleyi yazar yazmaz kapatmak üzereydi ki.Bir kere daha okudu.Bu yaşadıklarının hepsinin bir rüya olmasını isteyerek ama boştu.Büyük harflerle iri iri yazmıştı.
   YARIN BURAYA GELECEK OLAN KİŞİ O.


 3.BÖLÜM SONU 
  Yazan:Hakan Karaelma

Hiç yorum yok: