7 Kasım 2010 Pazar

DEJA-VU

BÖLÜM 9

   Mert tüm gücüyle Salih'in boğazına sarılmıştı.
-Ne demek istiyorsun?
-Baban.
-Evet babam....
   Sözler tükenmiş gibiydi.Mert tüm gücüyle Salih'in boğazını sıkıyordu.Nefes almakta zorlanan Salih'in eli Mert'in kolunu tutup tüm gücünü resmen çekmişti.Mert tamamen şaşkındı.Salih söze başladı.
-Mert böyle olmasını istemezdim.Ama emin ol benim deja-vu'mda kurallar sana çalışmaz.
-Ne diyorsun sen?
-Diyorum ki burası benim oyun alanım.Seni istersem şu an öldürebilirim.Ama sırf merakın gitsin diye söylüyorum.Babanı öldüren annendi.Baban bu gücünün farkında değildi.Annen öldüğü an onun yanına gitmek istediğini kalpten istediğini sanıyoruz.Sana geçen gün olanların aynısı oldu.Ama baban annenin yanında olmak istiyordu.Ölüme kendisi gitti.
   Mert'in tüm sözleri aslında gözlerinden okunuyordu.Kafasını yere eğdi.Diz çöküp ellerini yüzüne götürdü.Sıcak basmıştı.Göz yaşlarıyla ıslanan yüzünün umrunda değil.Sadece ölmek istiyordu.Küçük çocuklar gibi ağlıyordu.İçi yıllardır kan ağlıyordu.Ama bu sefer içinde tutamamıştı.Ağzını açtı.
-Kim?
-Ne diyorsun?
-Annemi kim öldürdü?Bana kalp krizi dediler ama artık inanmıyorum.
-Hayır gerçekten kalp kriziydi.
   Mert tekrar ayağa kalkmıştı.Bu sefer yumruğunu sıktı.
-Kim öldürdü? Diyorum sana.
-Tamam söyleyeceğim.Seni öldürmek isteyen kişinin adı Mehmet.Annen Mehmet'in babasını öldürdü.Halil yani Mehmet'in babası seni kaçırmak istemişti.
-Ama neden?
-Hala farkında değil misin?Sen çok farklısın.Diğer insanlarla eşitmisin?
-Tamam ama ne farkım var hayatımda bir kere kullandığım ışınlanma onuda kullandım.Ve elimde olmayan deja-vu nöbetleri.
Bir hastalık gibi bahsetmişti.Mert›e hiç yararı olmayan deja-vu'lardan nasıl bahsedebilirdiki.Artık eğlence olmaktan çıkmıştı.
-Hayır.Az önce kullandığın silahı hatırla.Sen bir tetikçisin.Senden istenenler karşılığında hayal edemeyeceğin miktarda güç ve para elde edeceksin.
-Ama ne işime yarayacak.Siz Mehmet'i öldüremiyorsanız.Ben nasıl öldüreceğim.
-Sadece sen farklısın.Mert biz seninle sadece babanın ürettiği bir program sayesinde iletişime geçiyoruz.Sen hepimizden farklısın.
-Tamam bunu kabul ediyorum.
-O halde şimdi deja-vu'dan çık ve sana verilen bir tabanca ile hayatını kurtardığını kanıtla.
   Mert durdu.
-Daha kolay bir yolu yokmu?
-Nasıl bir yol?
-Benim silaha ihtiyacım yok.
-Sanırım ölmek istiyorsun.
-Umrumda değil.Ama biliyorsun.Ben farklıymışım.
   Bütün sözler bittikten sonra Mert bilinçli olarak deja-vu'dan çıkmıştı.Şaşkınlığı uzun sürmedi.Kontrolünü kontrol etmek için çok saçma bir hareket yapıp yoluna devam etti.Hangi insan kendi eliyle silah işareti yapıp kendi şakağına sıkardı ki.Heralde bunu birisi görse bir daha Mert›e bir kaç metreden fazla yaklaşmazdı.Mert önce mutfağa gitmişti.Karnının guruldaması onu rahatsız ediyordu.
   Bir kaç yudum kola ve bir kaç ısırık ekmek.Yetmiş gibiydi.Kapıyı açtı ve dışarı çıkacaktı.Koridor boyunca yürüdü.Merdivenlerden indi ve karşıya yürümeye başlamıştı ki.Karşıdan Salih›in bahsettiği silahlıları gördü.Onlardan biri
-Sen karşıdaki hemen ellerini kaldır!...
   Mert ne söylenen emire itaat etti nede yönünü değiştirdi.Kararını vermişti artık.
              Ya ölecek ya ölecekti.

Saygılar Hakan Karaelma

Hiç yorum yok: